- yeterli olmak
- 1) bir işi yapabilme gücü bulunmak2) iktidar sahibi olmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yeterli — sf. 1) Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli 2) Bir görevi, işlevi yerine getirme gücü olan, etkisi olan 3) Gereksinimlere cevap veren, ihtiyaçları karşılayan Yeterli çadırları var mı? M. Yesari Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetmek — nsz, er 1) Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak Hasan ın gücü yetse belki de dayak atacak. H. E. Adıvar 2) e Yeterli sebep olmak Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter. 3) Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilmek — nsz, ir 1) Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır. H. Taner 2) i Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak Yani kısacası … Çağatay Osmanlı Sözlük
idare etmek — 1) yönetmek, çekip çevirmek Aramızdan biri mesela ev sahibi Kâzım Bey müzakereyi idare etsin. R. N. Güntekin 2) tutumlu kullanmak Lakin siz, yine sabaha kadar kalacakmışız gibi idare edin mumu. R. N. Güntekin 3) yetmek, yetişmek Evler ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kifayet etmek — yetmek, yeterli olmak Kazandığım para benim sade hayatıma kifayet ediyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
iyi — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum. F. R. Atay 2) Bol, yararlı, kazançlı İyi yağmur yağdı. 3) Çok İyi para kazandı. 4) Uğurlu, hayırlı, iyilik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüşdünü ispat etmek — 1) kanunlara göre ergin sayılacak yaşa gelmiş olmak 2) mec. herhangi bir konuda yeterli seviyeye geldiğini göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yükünü almak — 1) taşıyabileceği en ağır yükü yüklenmiş olmak 2) yeterli sayıda bulundurmak, dolmak Lokanta da her akşamki yükünü almaya başlamıştı. T. Buğra 3) yükünü tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük