- yetmek
- nsz, -er
1) Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak
Hasan'ın gücü yetse belki de dayak atacak.
- H. E. Adıvar2) -e Yeterli sebep olmakBir sigara bir ormanı yakmaya yeter.
3) Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmekBu zulüm artık yeter!
4) -e, mec. Başkasına gereksinim duymamak, kendine yetmekKendiyle dolu, kendine yeten, olgun ve aydın bir insanın değil bir günü, bazen bir saati bile yüz binlerce lira değerinde olabilir.
- H. Taner5) -e, hlk. Bir yaşa erişmek, ulaşmakAt dört, kız on beşe yettiği zaman / Severim kır atı bir de güzeli.
- Dadaloğlu6) hlk. OlgunlaşmakAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- yeter ki
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.