- yetinmek
- -le
Bir şeyi kendisi için yeter bularak daha çoğuna gerek görmemek, daha çoğunu istememek, kanaat etmek, iktifa etmek
Çaydan hazzetmez, sabah kahvaltılarında dahi kahveyle yetinir.
- A. İlhan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çaydan hazzetmez, sabah kahvaltılarında dahi kahveyle yetinir.
- A. İlhanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
oluruyla yetinmek — elde olanları yeterli bulmak, kanaat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iktifa etmek — yetinmek Daha ziyade, ufak bir kazançla iktifa edecek küçük esnaf kalabalığı vardı. H. C. Yalçın … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanaat etmek — yetinmek Halk, gördüklerine kanaat ederek ve oyunun bittiğini anlayarak memnun, sessizce tiyatroyu boşalttılar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
avunmak — nsz 1) Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak Ne de olsa amcam; ya bir yabancıya varsa ne yapacaktık, diye avunuyordu. E. Bener 2) Oyalanmak, yetinmek Dünyadan bezmiş bir hâli var, hiçbir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalmak — nsz, ır 1) Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. T. Buğra 2) Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. O. C. Kaygılı 3) de Konaklamak, konmak Hemen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanıklanmak — le, hlk. Edindiği bir şeyi yeter bulmak, yetinmek, kanaat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanmak — e, ar 1) Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak 2) Tatlı sözlere aldanmak 3) Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış olmak, doymak Siz bile bu şekil, renk, koku zenginliğine kanmış ve yorulmuş ruhunuzla... R. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kifaflanmak — nsz, le Elde ne varsa onunla, çok az yiyecekle karın doyurmak, çok az şeyle yetinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
olur — sf. 1) Olabilir Bu olur iş mi? 2) is. Onay, tasdik, yapabilme izni 3) e. “Evet” anlamında bir kabul sözü Gazeteyi okur musun? Olur. Birleşik Sözler olur olmaz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller olur almak olur ki olur şey değil … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetinme — is. Yetinmek işi, kanaat, iktifa … Çağatay Osmanlı Sözlük