yığılmak

yığılmak
nsz
1) Yığma işine konu olmak veya yığma işi yapılmak
2) Çok sayıda birikmek, toplanmak

Bütün köşk kapının önüne yığıldı.

- A. Gündüz
3) Düşmek, yıkılmak, kendini tutamayıp çökmek

Boğazını yırtan hıçkırıklarla paşanın ayaklarına yığıldı.

- H. E. Adıvar
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • yıgılmak — toplanmak; çeklnmek, kaçınniak III, 79, 80 erişmek, olgunlaşmak III, 81bkz:yewülmek, yuwulmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yere yığılmak — yere düşmek Bu kadar insanın, bu kadar alçağın gözü önünde yere yığılmak istemiyordu. O. Pamuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ögülmek — yıgılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öklünmek — yığılmak. I, 258 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ökülmek — yığılmak, toplanmak, I, 198, 437; II, 285 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • birikmek — nsz 1) Toplanıp yığılmak Meydanlarda çamurlar, sular birikirdi. S. F. Abasıyanık 2) Birbirine eklenip çoğalmak Sana verilecek havadislerim birikti. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kümelenmek — nsz Bir yere toplanmak, yığılmak Binbir kuş parlak yapraklı ağaçlara kümelendi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kürelenmek — nsz Kürekle atılmak, kürekle yığılmak Gönül hak arzular canım hay hayda / Toprağım üstüme kürelendi gel. Halk türküsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • millenmek — nsz Akarsuyun getirdiği kumlu, çamurlu toprak bir yere yığılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”