- birikmek
- nsz
1) Toplanıp yığılmak
Meydanlarda çamurlar, sular birikirdi.
- S. F. Abasıyanık2) Birbirine eklenip çoğalmakSana verilecek havadislerim birikti.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Meydanlarda çamurlar, sular birikirdi.
- S. F. AbasıyanıkSana verilecek havadislerim birikti.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
teraküm etmek — birikmek, yığılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkmek — birikmek, yığılmak, toplanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
birikivermek — nsz Çabucak birikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökülmek — nsz 1) Dökme işi yapılmak veya dökme işine konu olmak Tepesinden saçları bir hayli dökülmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Kumaş dökümlü olmak 3) Bir işi, bir konuyu ele alış biçiminde değişiklik olmak 4) e Düşmek Bizim motor ikiye bölünüp suya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göllenmek — nsz, hlk. Akarsu, çukurlarda birikmek, gölcük olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkilmek — nsz 1) Ürkerek geri çekilir gibi olmak Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını. E. Bener 2) Şaşırıp duraklamak 3) biy. Vücudun bir yeri dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek 4) hlk. Akan bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
irkmek — nsz, er, hlk. 1) Birikmek 2) Biriktirmek, toplamak 3) Tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlanmak — nsz 1) Kan bulaşmak Sargı kanlandı. 2) Kanı çoğalmak 3) Bir organda kan birikmek Kanlanan gözlerinden sıcak yaşlar akıyor, heyecan ve yorgunluğundan nefesi tıkanıyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kireçlenmek — nsz 1) Kireç dökülmek veya saçılmak 2) Kireç sürülmek Ağaçlar kireçlendi. 3) Kireç bulaşmak Pantolonunuz kireçlenmiş. 4) Organik dokularda, dokunun görevine engel olacak derecede kalsiyum tuzları birikmek 5) bit. b. Bitkilerin hücre zarlarında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lığlanmak — nsz Üstünde lığ birikmek … Çağatay Osmanlı Sözlük