bilincini yitirmek — bilincini herhangi bir sebeple yitirmek Zırhlı otomobilin mitralyözü tarafından biçilir biçilmez, bilincini yitiriyor. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
güncelliğini yitirmek — süre aşımına uğrayarak önem ve değerini yitirmek Güncelliklerini yitirdikçe ölen o yazılar gibi şiirler de ölür. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hızını kaybetmek (veya yitirmek) — etkisini, geçerliliğini yitirmek, hükmü kalmamak Güneş hızını kaybedince bu yapışkan su donar, yapraklar ellenebilir, toplanabilir duruma gelir. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
belleğini yitirmek — bellek kaybına uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
forsunu yitirmek (veya kaybetmek) — etkinliğini ve saygınlığını kaybetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dava (veya davayı) yitirmek — dava kaybetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fevt etmek — yitirmek, elden kaçırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zayi etmek — yitirmek, kaybetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sönmek — nsz, er 1) Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu. T. Buğra 2) Parlaklığını, ışığını yitirmek 3) Hava veya başka bir gaz ile şişirilmiş bir şeyin havası kaçıp şişkinliği inmek Balon söndü. 4) jeol.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açılmak — nsz 1) Açma işi yapılmak veya açma işine konu olmak Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Anayasa 2) Renk koyuluğunu yitirmek Perdenin rengi açıldı. 3) Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak Ateşi düşünce hasta açıldı. 4) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük