- yoğunlaştırmak
- -i
Yoğun duruma getirmek, teksif etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
konsantre etmek — yoğunlaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
teksif etmek — yoğunlaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırlık — is., ğı 1) Ağır olma durumu Yükün ağırlığı. Taşın ağırlığı. 2) Değerli olma durumu Hediyenin ağırlığı. 3) Ağırbaşlılık Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi. 4) Tehlikeli olma durumu 5) Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum Havanın ağırlığı.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güdülemek — i Amaçlanan davranışa yönelirken bireye güç vermek, hedefe yoğunlaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğunlaştırma — is. Yoğunlaştırmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kamuoyu oluşturmak (veya yaratmak) — bir düşünceyi yaygınlaştırmak ve halkın dikkati o düşünce etrafında toplamak ve yoğunlaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi toplamak — 1) ilgisini yoğunlaştırmak, belli etmek 2) ilgi görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklı fikri bir şeyde olmak — düşüncesini bir konuda yoğunlaştırmak Aklı fikri bostanda olduğu için bunlardan nasıl ayrılacağını tekrarlıyordu. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendini toparlamak (veya toplamak) — 1) herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek Bir zamanlar benim de onların arasında bulunduğumu söyleyecek gibi oluyor fakat hemen kendimi toparlıyordum. Ö. Seyfettin 2) bir konuda dikkatini yoğunlaştırmak Tanıdığı hastanelerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük