- barınak
- is., -ğı
Barınılacak yer, melce
Sabahı eder etmez barınak derdine düştüm.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sabahı eder etmez barınak derdine düştüm.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kulübe — is., Far. kulbe 1) Kerpiç, saman veya ağaçtan yapılmış küçük, basit, ilkel ev Ahırların öteki yamacında bir bahçıvan kulübesi vardı. S. F. Abasıyanık 2) Bir yeri beklemekle görevli kimsenin içinde bulunduğu küçük barınak Nöbetçi kulübesi. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık ağıl — is. Koyunların ve keçilerin barındırıldıkları üstü açık, etrafı taş duvar veya çitlerle çevrili basit barınak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çadır — is., Far. çāder 1) Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ Kılıcını çekip tek başına atını, düşman başkumandanının çadırına saldırarak ölüm… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çardak — is., ğı, Far. çār + Ar. ṭāḳ 1) Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak 2) Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer Evin bahçeye açılan tahta kapısının üstündeki çardakta koruklar sarkıyordu. O. Rifat … Çağatay Osmanlı Sözlük
mağara — is., Ar. maġāre 1) Bir yamaca veya kaya içine doğru uzanan, barınak olarak kullanılabilen yer kovuğu, in Şu karşıki dağda derin bir mağara vardır. A. Gündüz 2) coğ., jeol. Karst bölgelerinde kireç taşlarının erimesiyle oluşan, büyük, birbirine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
melce — is., esk., Ar. melceˀ Sığınak, barınak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatak — is., ğı 1) Uyuma, dinlenme vb. amaçlarla üzerine veya içine yatılan eşya, döşek Sabahleyin onu aynı güzellikte bulacağım ümidiyle yatağımdan fırladım. R. H. Karay 2) Yün, pamuk, kuş tüyü vb. maddelere kılıf geçirerek yapılan şilte 3) Üzerine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuva — is. 1) Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak O zamanlar ... mezarlıkların serviliklerine gizlenen… … Çağatay Osmanlı Sözlük