- yüzükoyun
- zf.
Yüzüstü
Tam otların sarardığı zamanlar / Yere yüzükoyun uzanıyorum.
- B. Necatigil
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tam otların sarardığı zamanlar / Yere yüzükoyun uzanıyorum.
- B. NecatigilÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
koyun — 1. is., ynu 1) Kollar arası, kucak Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Göğüsle giysi arası Kesesini koynunda taşır. 3) mec. Koruyucu, şefkatli çevre Hepimiz bu yurdun koynunda … Çağatay Osmanlı Sözlük
teyemmüm — is., Ar. teyemmum Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma Ya kuma yüzükoyun devrilip ettiğin halt ne idi, teyemmüm mü? F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulumak — nsz 1) Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı. S. F. Abasıyanık 2) İnsan iniltili ses çıkararak boğuk boğuk ağlamak Boğazında acı bir yumru, gözleri kupkuru,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıkılmak — nsz 1) Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak 2) Herhangi bir sebeple çökmek, göçmek Duvar yıkıldı. 3) Devrilmek, yığılmak ... yüzükoyun yıkılıp kalmış bir kadın, kaçışan hizmetçiler... Y. K. Karaosmanoğlu 4) mec. İstenmeyen biri çekilip… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yuvarlanmak — nsz 1) Kendi üzerinde dönerek hareket etmek Fıçı yuvarlanıyor. 2) Dökülerek düşmek Bu hayvancıklara bakarken gözlerimden yaşların yuvarlandığını ve toplandığını duydum. M. Ş. Esendal 3) Devrilmek, düşmek Kapı açılır açılmaz yüzükoyun ve kaskatı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saban sürmek — 1) toprağı sabanla kazıp altüst etmek 2) sp. güreşte, hasmı ayaklarından tutup yüzükoyun yerde sürümek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters pers olmak — 1) yüzükoyun düşmek 2) mec. fena hâlde bozulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
uykuya dalmak — uyumaya başlamak ... bir an evvel eve yetişmek ve esvaplarını çıkarmadan yüzükoyun yere atılıp rüyasız bir uykuya dalmak istiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEYDAN DAYAĞI — Eskiden askeri mekteblerle kışlalarda tatbik edilen cezalardan biridir. Meydanda tatbik edildiği için bu adı almıştır. Arkadaşını yaralamak, hoca ve zâbitine hakarette bulunmak gibi büyük kabahatlerden dolayı verilen bu dayak cezası, saf saf… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük