yıkılmak

yıkılmak
nsz
1) Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
2) Herhangi bir sebeple çökmek, göçmek

Duvar yıkıldı.

3) Devrilmek, yığılmak

... yüzükoyun yıkılıp kalmış bir kadın, kaçışan hizmetçiler...

- Y. K. Karaosmanoğlu
4) mec. İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak
5) mec. Yok olmak, mahvolmak
6) -e, mec. Yüklenmek

Bütün işler onun üstüne yıkılmıştı.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • yıkılmak — I, 348; II I, 81, 82 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • üstüne yıkılmak — 1) kendisinin de sorumlu olduğu bir işin ağırlığını kendisi yüklenmek 2) başkasının suçu üzerine kalmak 3) yamanmak Kız belli ki seni gözüne kestirmiş. Üstüne yıkılmak istiyor. E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dünya başına yıkılmak — çok sıkılmak, umutlarını yitirmek Fakat kendi tabiri üzerine dünya başına yıkılmış zannetti. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tavan başına çökmek (veya yıkılmak) — beklenmeyen bir durum karşısında şaşırıp kalmak Gelmeyecek mi? Neden gelmedi? diye sordukları vakit tavan başıma yıkılıyordu. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEHADÜM — Yıkılmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KAGŞAR — Yıkılmak üzere. Yıkılıp harabolmaya yüz tutmu …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MEYYAL-İ İNHİDÂM — Yıkılmak üzere bulunan. Neredeyse göçecek durumda olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • batmak — nsz, ar 1) Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek Sonra hani bir gemimiz batmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu. Ö. Seyfettin 3) İflas etmek 4)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çökmek — nsz, er 1) Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak Toprak çökmek. Yol çökmek. 2) Üzerinde bulunduğu yere yıkılmak Tavan çökmek. Döşeme çökmek. Ev çökmek. 3) e Çömelmek Suyun başına çöküp ellerini, yüzünü yıkamaya koyuldu. H. F. Ozansoy 4) e… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dünya — is., gök b., Ar. dunyā 1) Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun 2) Dış, çevre, ortam Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş. H. C. Yalçın 3) İnançları bir olan ülke veya insanlar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”