- ağrısı tutmak
- 1) gebe kadının doğum sancıları başlamak2) hasta bir organ ağrımaya başlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ağrı — is. Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı Sabah yataktan müthiş bir omuz ağrısı ile kalkmıştı. H. Taner Birleşik Sözler ağrı kesici ağrı kesimi ağrı sızı ince ağrı başağrısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
sancı — is. 1) İç organlarda batar veya saplanır gibi duyulan, nöbetlerle azalıp çoğalan ağrı Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. H. C. Yalçın 2) mec. Sıkıntı Birleşik Sözler sancı otu doğum sancısı Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük