- alacaklı olmak
- birinden alacağı bir şey bulunmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
alacaklı — sf. Birinden alacağı olan (kimse), borçlu ve verecekli karşıtı Gelir desen dar gelir / Günaşırı alacaklılar gelir. O. V. Kanık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller alacaklı çıkmak alacaklı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alacaklı çıkmak — alacağı vereceğinden çok olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alacağım olsun da alakargada olsun — alacaklı olmak iyi bir şeydir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
beylik — is., ği 1) Bey olma durumu 2) Bir çeşit küçük ve ince asker battaniyesi 3) sf. Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî 4) sf. Herkesin kullandığı, herkesin bildiği Çaresiz yine güneyde beylik bir tatil köyüne gideceğiz. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
faydası dokunmak — yararlı olmak, kâr sağlamak Şimdiye kadar bana iki paralık faydan dokundu mu ki her gün alacaklı gibi gırtlağıma sarılıyorsun! R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
HACZ — Men etmek. Mâni olmak. * İki şeyin arasını ayırmak. * Alacaklı, borçludan alacağını alabilmesi için borçlunun malına el konulmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rehin — Bir borcun yerine getirilmemesi halinde, alacaklarının teminatı olmak üzere ve paraya çevirtme hakkıyla birlikte alacaklı lehine verilen taşınır veya taşınmaz mal güvencesi … Hukuk Sözlüğü