- baskı altında tutmak
- özgürlüğünü engellemek, kısıtlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ipotek altında tutmak — 1) tutuda tutmak 2) baskı altına almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baskı — is. 1) Bir eserin basılış biçimi veya durumu Baskı yanlışlıkları yüzünden kapatılan gazeteler vardı. A. Ş. Hisar 2) Bası sayısı Bu gazetenin baskısı yüz bindir. 3) Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri Sözlüğün yeni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ezmek — i, er 1) Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. E. B. Koryürek 2) Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sargı — is. 1) Esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit 2) Bir elektrik makinesinde veya aracında aynı devreyi oluşturan iletkenlerin tümü 3) tıp Vücudun bir bölümünü yerinde veya baskı altında tutmak amacıyla uygun biçimde sarılmış şerit… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük