bir boydan bir boya

bir boydan bir boya
bir yerin bir ucundan öbür ucuna kadar, baştan başa

Önce, bir boydan bir boya sokağı gözden geçirdik.

- E. Bener

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • bir boy — sf. 1) Aynı boy 2) Bir insan boyu uzunluğunda olan 3) zf., hlk. Bir kez Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller bir boydan bir boya …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boydan boya — zf. Bir uçtan öbür uca kadar Önü boydan boya ayna olan uzun mermer masanın kenarında yavaş yavaş çalışıyordu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boy — 1. is., top. b. Ortak bir atadan türediklerine inanılan toplumsal ve ekonomik ilişkilerinde anaerkil, ataerkil anlayışı uygulayan geleneksel topluluk, kabile, klan Türk boyları birbirlerini kardeş tanıyorlar. O. S. Orhon Birleşik Sözler boy beyi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öz — 1. is., fel. 1) Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı Özünü bir yerde bırakıp sadece kalıbını gezdirmişti. H. Taner 2) Kendine, kendi kendini anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz Öz eleştiri, öz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ponksiyon — is., tıp, Fr. ponction Vücudun herhangi bir boşluğunda bulunan bir sıvıyı akıtmak veya çekmek için içi boydan boya açık bir iğneyi batırma işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • omurga — is. 1) Birbirleriyle eklemlendiklerinde kafatasından kuyruk sokumuna kadar uzanan bir kemik eksen oluşturan omurların bütünü, bel kemiği 2) Gemi kaburgasının aşağı taraftan bağlı bulunduğu boy ekseni doğrultusunda boydan boya geçen ana yapı ögesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”