ciddiye almak

ciddiye almak
inanmak, gerçek sanmak, önem vermek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • işi ciddiye almak — soruna önem vermek İşi ciddiye almış olacak ki hemen okul müdürüne çıkmış, izin istemiş. E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ciddi — sf., Ar. ciddī 1) Şaka olmayan, gerçek Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı. T. Buğra 2) Ağırbaşlı Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım. H. R. Gürpınar 3) Titizlik gösterilen, önem verilen Bu dönemde yazara …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eğreti — sf. 1) Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu. A. İlhan 2) Takma Eğreti diş. Eğreti bacak. 3) Belli belirsiz 4) Uyumsuz, yakışmamış 5) zf. İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”