- çizgi çekmek
- 1) bir noktayı hat biçiminde çeşitli yönde uzatmak2) mec. bitirmek, sona erdirmek
Tüm Müslümanlar aralarındaki kızgınlıklara, kinlere, o gün bir çizgi çekeceklerdi.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tüm Müslümanlar aralarındaki kızgınlıklara, kinlere, o gün bir çizgi çekeceklerdi.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çizgi — is. 1) Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril Bu kâğıda üç çizgi çekti. Ö. Seyfettin 2) Yüz ve vücut hatlarının her biri Gözlerinin rengi, yüzünün çizgileri, boyu bosu bile değişmiyordu. O. Rifat 3) mat. Bir noktanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruk çekmek — gözün çevresine kalem veya sürme ile çizgi çekmek Zehra elinde kalem, gözlerine kuyruk çekiyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizmek — i, er 1) Çizgi çekmek 2) Resmini yapmak, resmetmek Ben sizi yazar olarak değil, insan olarak çizmek istiyorum. H. E. Adıvar 3) nsz Çizgiler hâlinde belirtmek, desenini yapmak Bir gün yine onlara görünmeden krokiler çiziyordum. B. R. Eyuboğlu 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çizgilemek — i Çizgi çekmek, çizgi çizmek Her gelen karikatürist nüktesini duvara çizgilemiş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpı vurmak — boyaya batırılmış ipin gerilip çabucak çırpılmasıyla yüzeylere çizgi çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hat — is., ttı, Ar. ḫaṭṭ 1) Çizgi 2) Yazı 3) Ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü, yol, geçek Demir yolu hattı. Otobüs hattı. 4) Elektrik akımı taşıyan tel veya kablo sistemi Bir kablodan muhtelif hatlar çıkar. S. F. Abasıyanık 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
film — is., Fr. film 1) Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit 2) sin. Bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü 3) sin. Sinemalarda gösterilen eser 4) Camlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
damar — is., anat. 1) Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. P. Safa 2) Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi 3) Başka türden… … Çağatay Osmanlı Sözlük