- el açmak
- 1) dilenmek
Oturup kör gibi, namerde el açmak iyi mi?
- M. A. Ersoy2) başkasının yardımını isteyecek durumda olmak3) kâğıt açmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Oturup kör gibi, namerde el açmak iyi mi?
- M. A. ErsoyÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açmak — açmak; aramak; fethetmek, I, 163, 354, 358; II, 188; III, 18, 217, 234, 235 karnı acıkmak I, 172, 283 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz açmak — (bir şeyden) bir konu üzerine konuşmaya başlamak, laf açmak Aklıma bu maaş meselesinden bir kere de Ahmet Kerim e söz açmak geldi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara açmak — dostluğu bozmak, anlaşmazlığa yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
avuç (veya el) açmak — 1) dilenmek, para istemek Balo ve kokteyl partisine bir davetiye alabilmek için keselerinin ağzını açmak kifayet etmezse, avuçlarını açarlar. H. Taner 2) yardım istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
celseyi açmak — oturumu açmak Evvela Nihat bir nutukla celseyi açtı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağ açmak — herhangi bir bakımdan öncekilerden farklı olan yeni bir evrensel gidişe yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çanak tutmak (veya açmak) — davranışları veya sözleriyle kötü bir sonuca yol açmak Oh olsun... Vallahi memnun oldum, diyordu. Çanak tuttun. Şunun şurasında rahat sana battı mıydı? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
defter açmak — 1) para yardımı veya gönüllü toplamaya girişmek 2) hesap açmak, banka cüzdanı vermek 3) mec. bir şeye yeniden başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaile açmak — sıkıntı yaratmak, üzüntü vermek Devletin başına sayısız gaileler açmak yolunda hiçbir fırsatı kaçırmadı. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük