el birliği etmek

el birliği etmek
birlikte davranmak, dayanışmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • söz birliği etmek — ağız birliği etmek Çocuklar sanki söz birliği etmişçesine ortadan yok olmuşlar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız birliği etmek — bir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşmak, söz birliği etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kader birliği etmek — her zaman ve her yerde, her durumu birlikte yaşamak, her şeyi paylaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız birliği — is. Bir konuda anlaşarak aynı biçimde konuşma, söz birliği Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ağız birliği etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz birliği — is. Ağız birliği Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller söz birliği etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • el birliği — is. Bir iş yapmak için birleşme, beraberlik, dayanışma Yeni tiyatro binası projesini el birliğiyle şimdilik bir tarafa bıraktırdık. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller el birliği etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kader birliği — is. İyi ve kötü günleri, aynı sonu paylaşma durumu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kader birliği etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İTTİCAR — Ticaret yapma. * İlâç kullanma.İTTİFAK : Beraber hareket için sözleşmek. İttihad ve muvafakat etmek. Söz birliği etmek. Anlaşmak. (Bak: İhtilaf, Ehakk)(İttifak hüdâdadır, hevâda ve heveste değil …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kavilleşmek — nsz, le Sözleşmek, söz birliği etmek, anlaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hep bir ağız olmak — söz birliği etmek, anlaşarak bir konuda aynı şeyleri söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”