- himmet etmek
- yardım etmek, emek vermek
Sizler de bir parça himmet edersiniz, boğaz köprüsünün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki.
- B. R. Eyuboğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sizler de bir parça himmet edersiniz, boğaz köprüsünün, metroların kurulduğu bugünlerde, bizim dev harita da sıraya girer belki.
- B. R. EyuboğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
himmet — is., Ar. himmet 1) Yardım, kayırma Himmetinizle fakir bir ailenin yüzü gülerse tabii siz de sevaba girersiniz. R. H. Karay 2) Çalışma, emek, gayret Bu iş çok himmet ister. 3) esk. Lütuf, iyilik, iyi davranma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
himmet — (A.) [ ﺖﻤه ] çaba. ♦ himmet etmek çaba göstermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kayırmak — i 1) Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek Bizi kayıran, arayan yok. H. R. Gürpınar 2) Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak, birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek Güzelle yüceltirim… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FİKR-İ İNFİRADÎ — Tek başına olmak fikri, istişâresiz iş yapmak. Bir şeyi sâde kendine mal etmek fikri, hodgâmlık. (Bak: Himmet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEYL-ÜT TEFEVVUK — Üstünlük elde etmek meyil ve arzusu. (Bak: Himmet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük