iltimas etmek (veya geçmek) — kayırmak, korumak Sanırım ki öğretmenler bana iltimas geçiyorlardı. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
sahabetçi çıkmak — kayırmak, arka çıkmak Kahpenin gözlerine mi tutulmuş ne, sahabetçi çıkıyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadgurmak — kayırmak; kaygıya düşmek, kaygılanmak. II, 192, 193; III, 193. 194bkz: kay gurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kaygurmak — kayırmak, kaygılanmak II, 193; III, 193, 194bkz: kadgurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MÜBALAT — Kayırmak. * Dikkat etmek. İtina göstermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gözetmek — i 1) Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek Büyük kardeşler küçükleri gözetir. 2) Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak 3) nsz Kollamak, beklemek Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek. 4) Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayırma — is. Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas … Çağatay Osmanlı Sözlük
vasıta — is., Ar. vāsiṭa 1) Araç Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk 2) Aracı Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
himaye etmek — korumak, kayırmak, gözetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
inayet etmek (veya eylemek) — iyilik ve yardım etmek, kayırmak, lütfetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük