iki kat olmak — iki büklüm olmak Ali, birdenbire zayıflamak, birdenbire saçlarını ağarmış görmek, birdenbire belinde müthiş bir ağrı ile iki kat oluvermek, hemen yüz yaşına girmiş kadar ihtiyarlamak istiyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki büklüm — sf. 1) Beli bükük, öne doğru eğik (kimse) 2) zf. Beli bükük, öne doğru eğik bir biçimde Bütün yaz tarlanızda ter döktüm, çoluk çocuğumla iki büklüm çalıştım. N. Cumalı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iki büklüm olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki — is. 1) Birden sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı 3) sf. Birden bir artık Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı. H. Taner Birleşik Sözler iki anlamlı iki ayaklı iki başlı iki bir ikibuçukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
perişan — sf., Far. perīşān 1) Dağınık, düzensiz, karmakarışık Ne kadar toplasan perişandır / Toplanır saçlarım dağılmak için. C. Şehabettin 2) Acınacak durumda olan, zavallı Omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş, yorgun ve perişan ağır … Çağatay Osmanlı Sözlük