- intikal etmek
- 1) yer değiştirmek
Sonra bahis yine sempati meselesine intikal etti.
- H. C. Yalçın2) anlamak, kavramak3) miras olarak babadan çocuğa kalmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sonra bahis yine sempati meselesine intikal etti.
- H. C. YalçınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
intikal — is., li, Ar. intiḳāl 1) Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş 2) Anlama, kavrama Onu son gördüğümde de öyle yaptım. İntikali yerinde idi. Güldü. O da bana birkaç fıkra anlattı. H. Taner 3) Miras olarak babadan çocuğuna kalma 4) fiz. Öteleme 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
intikâl — (A.) [ لﺎﻘﺘﻥا ] 1. göçme, taşınma. 2. kavrama. 3. miras geçmesi. ♦ intikal etmek geçmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ebediyete intikal etmek — ölmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İNTİKAL — Bir yerden bir yere nakletmek. Tebdil i mekân etmek. * Göçmek, geçmek. * Sirâyet. Bulaşmak. * Bir şeyin miras olarak kalması. * Bir mes eleden diğer bir hususu veya neticeyi anlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NİFAR — İntikal etmek, göçmek. * Dağılıp kaçmak. * Ürkme, korkma, çekinme. * Nefret gösterme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gelmek — den, e, nsz, ir 1) Bir yere gitmek, ulaşmak, varmak Gurbetten gelmişim yorgunum, hancı. B. S. Erdoğan 2) Geriye dönmek ... adamı Ödemiş ten aldım geldim, her masrafını çektim. N. Cumalı 3) Oturmaya, ziyarete gitmek Dün akşam amcamlar bize geldi.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ebediyet — is., esk., Ar. ebediyyet Sonsuzluk Bu iyiliğini ebediyete kadar unutmayacaktı. C. Uçuk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ebediyete intikal etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
jeton geç düşmek — tkz. konuşulan veya sözü edilen konuyu geç anlamak, geç intikal etmek Çok lafazan ve bilgisiz ama jeton sizde biraz geç düşüyor anlaşılan. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
göşmak — göçmek, intikal etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜHACERE — Bir yerden ayrılmak. * Başka yere intikal etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük