kendinden — zf. Kendi aklından, kendi kendine Biliyor da mı söylüyor yoksa kendinden mi uyduruyor? M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kendinden geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
transa geçmek (veya girmek) — kendinden geçmek, içinde bulunduğu ortamdan başka bir dünyaya veya havaya geçmek O garip bir transa girmişti; beni konuşturmak, nasıl aşağılık duygusu içinde kıvrandığımı işitmek istiyordu. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
mest olmak — kendinden geçmek, sarhoş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
GAŞEYAN — Kendinden geçmek. Kendini kaybetmek. Bayılmak. Gaşyolmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
esrimek — nsz, esk. 1) Herhangi bir sebeple kendinden geçmek, gaşyolmak 2) Coşup kendinden geçmek, vecde gelmek Esridi Yunus un canı / Bana seni gerek seni. Yunus Emre 3) Mest olmak, sarhoş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
komaya girmek — 1) duyma, anlama ve hareket yeteneklerini yitirerek yarı ölü duruma gelmek, kendinden geçmek 2) mec. kendinden geçecek kadar sinirlenmek, şaşırmak, üzülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayılmak — nsz 1) Baygın duruma girmek, uyur gibi olmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek Akşam vapurda giderken bir kadının bayıldığını gördüm. S. F. Abasıyanık 2) e Çok hoşlanmak, çok sevmek Hatta kıza bayıldığını bile anlasaydı neye yarardı? R. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cezbelenmek — nsz, esk. Cezbeye tutulmak, kendinden geçmek, kendini kaybetmek Hırıltıdan cezbelenen cins köpek gibi artık kendini tutamayarak o da Nükhet e saldırdı. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağıtmak — i 1) Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı. Y. K. Beyatlı 2) nsz Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek Muhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalmak — e, ar 1) Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek Oğlanlar denize dalıp tekneyi sağdan soldan, arkadan önden itmeyi denediler. H. Taner 2) nsz Bir yerin içine girmek İkisi uçar gibi kapısında koca bir telefon çanı asılı dükkândan içeri… … Çağatay Osmanlı Sözlük