- mâni olmak
- önüne geçmek, engellemek, önlemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kısmetine mâni olmak — kazancına veya evlenmesine engel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mâni — 1. is., Ar. māniˁ Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim. H. R. Gürpınar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mâni olmak 2. is., ed. Genellikle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mani — (A.) [ ﯽﻨﻌﻡ ] engel. ♦ mani olmak engel olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
baş başa olmak — birlikte bulunmak, beraber yaşamak Keyfimizce yaşamamıza mâni olur, baş başa olmamızı tercih ederim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
terkilmek — mani olmak, yasak etmek, resmi selamlik ve görünüş tâtil günü … Çağatay Osmanlı Sözlük
ADL — Mâni olmak. Men etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CİLVEZET — Mâni olmak. Men etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alıkoymak — i 1) Bir süre için bir yerde tutmak Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu. 2) den Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit ten bahsediyordu. R. N. Güntekin 3) Ayırıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısmet — is., Ar. ḳismet 1) Tanrı nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip 2) Evlenme talihi Aslında kendi de şimdiye kadar bütün kısmetleri tepti. H. E. Adıvar 3) Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu 4) Talih, kader, şans 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAFV — Men etmek, mâni olmak, engel olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük