tahsis etmek

tahsis etmek
ayırmak, özgülemek

Bana üst kattaki yazlık odayı tahsis etmişlerdi.

- Y. K. Beyatlı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • tahsis — is., Ar. taḫṣīṣ Bir şeyi bir kimseye veya bir yere ayırma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tahsis etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahsis — (A.) [ ﺺﻴﺼﺨﺕ ] özgü kılma, ayırma. ♦ tahsis edilmek ayırılmak. ♦ tahsis etmek ayırmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • adamak — i, e 1) Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal bir güce yönelik istekte bulunmak, nezretmek 2) mec. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek, ant niteliğinde söz vermek 3) mec. Zaman ayırmak, tahsis etmek Olumlu, verimli bir işe… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayırmak — i, e 1) Bölmek Elmayı dörde ayırmak. 2) e, den Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak Çocuklara pastadan biraz ayırdım. 3) Bir yeri bir engelle bölmek 4) den Birbirinden uzaklaştırmak 5) i Nitelik değişikliğini… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kolay — sf. 1) Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı. H. Z. Uşaklıgil 2) is. Kolaylık İşin kolayını buldum. 3) zf. Kolayca, sıkıntısız bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • özgülemek — i Bir şey veya bir yeri birine, bir şeye ayırmak, vermek, hasretmek, tahsis etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hasretkeş — (A. F.) [ ﺶﮐ تﺮﺴﺣ ] hasret çeken. ♦ hasretmek adamak, ayırmak, tahsis etmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KISMET — Bölmek ve ayırmak. Bahşetmek. Taksim etmek. * Fık: Hisse i şâyiayı, yani, taksim olunmamış maldaki hisseleri sahiplerine tahsis etmektir …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”