taklit — is., di, Ar. taḳlīd 1) Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma 2) Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme Hele taklitleri? Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu. Y. Z. Ortaç 3) Benzetilerek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
öykünmek — e Birinin yaptığı gibi yapmak, birine veya bir şeye benzemeye çalışmak, taklit etmek Ölçümüz ve ölçütümüz, varsa yoksa Batı. Batı ya öykünüyoruz. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelişmek — nsz, biy. 1) Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir. S. F. Abasıyanık 2) İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga — 1. is., İt. carga 1) Bir şeyin asıl durumunu yitirerek baş aşağı olması 2) den. Yelkenleri toplama Birleşik Sözler karga tulumba Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller karga etmek 2. is., hay. b. Kargagillerden, kanatları geniş, tüyleri kara renkte,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
özenmek — e 1) Beğendiği şeye benzemeye çalışmak, yapmaya kalkışmak Biri hukuktan çıkar, hariciye memurluğuna göz diker; diğeri tıbbiyeyi bitirir, aktörlüğe özenir. R. H. Karay 2) nsz Bir şeyi yaparken elden geldiğince iyi yapmaya çabalamak, bir şeye büyük … Çağatay Osmanlı Sözlük
telaffuz — is., db., Ar. telaffuẓ 1) Söyleyiş Bir bebek telaffuzunu taklit etmediğiniz eksik. R. N. Güntekin 2) Boğumlanma Birleşik Sözler telaffuz cihazı telaffuz organı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller telaffuz edilmek telaffuz etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük