- tezahür etmek
- belirmek
Yalnız benim herze devrelerim sık sık tezahür ediyor.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yalnız benim herze devrelerim sık sık tezahür ediyor.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tezahür — is., esk., Ar. teẓāhur 1) Belirme, görünme, gözükme, ortaya çıkma, oluşma Muvaffak olamamış sanatkârın iki türlü tezahürü vardır. S. F. Abasıyanık 2) Belirti Bu hasretin garip tezahürleri de vardı. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tezâhür — (A.) [ ﺮهﺎﻈﺕ ] ortaya çıkma, belirme. ♦ tezâhür etmek ortaya çıkmak, belirmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TEZAHÜR — Meydana çıkma, belirme, görünme. Gösteriş. * Birbirini korumak, birbirine arka olmak. * Arkalaşmak; yâni birbirine yardım etmek. * Avretine zıhar etmek, yani zevcesinin arkasını validesinin arkasına teşbih ederek zuhruki kezuhri ümmî demek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
belirmek — nsz 1) Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek Karanlıkların ardından birçok adamlar belirerek acayip birtakım eşyalar taşıyor. R. H. Karay 2) Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek Kafasında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
EZVAC-I TÂHİRAT — Hz. Peygamber Efendimizin (A.S.M.) ismetli ve iffetli, pâk zevce i muhteremeleri (R.A.) Mü minlerin anneleri diye bilinen ve Peygamberimize (A.S.M.) âilelik etmek şerefine ermiş mübârek hanımlar.(Zât ı Risaletin akvâli gibi, ef al ve ahvâli ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEAVÜN — Yardımlaşmak. Birbirine muâvenet etmek.(Ey ikinci bozuk Avrupa! Senin çürük ve esassız esaslarının bir kısmı şunlardır ki: Hâlik ı Kerim in kerem düsturlarından ve erkân ı kâinatta kemâl i itâatle imtisal edilen düstur u teavünle; nebatat… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük