- yoksulluk çekmek
- sürekli yoksulluk içinde bulunmak
O hep faydasız üzüntüler duyar, sıradan arzularla, varlıklar içinde, yoksulluklar çekerdi.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O hep faydasız üzüntüler duyar, sıradan arzularla, varlıklar içinde, yoksulluklar çekerdi.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yoksulluk — is., ğu 1) Yoksul olma durumu, yoksuzluk, sefillik, sefalet, fakirlik Yoksuldu biliyorum ama boyuna da yoksulluk sözü edilmez ya! O. V. Kanık 2) mec. Verimsizlik, yetersizlik Birleşik Sözler yoksulluk belgesi yoksulluk sınırı Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açlık çekmek — yoksulluk içinde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkıntı çekmek — zorluk veya yoksulluk içinde yaşamak İki ateş arasında epeyce sıkıntı çektik. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sefalet — is., Ar. sefālet Yoksulluk, yoksulluk sıkıntısı İnsan onu bir gördü mü evlerin, sokakların sefaletini unutur giderdi. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sefalet çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük