- yön vermek
- yeni bir biçim, yeni bir düzen vermek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yön — is. 1) Belli bir noktaya göre olan yer, taraf 2) Bir şeyin belli bir noktaya baktığı yan, veçhe Binanın batı yönü. 3) Bir yere gitmek için izlenen yol, cihet, istikamet Bolu yönüne. 4) mec. Tutulacak, izlenecek yol İşin ekonomik yönü. Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
istikamet vermek — yön vermek, yöneltmek Son otuz senede tarihe nasıl bir istikamet verdiğimizi görüyorum. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
istikâmet — (A.) [ ﺖﻡﺎﻘﺘﺱا ] 1. doğruluk. 2. dürüstlük. 3. yön. ♦ istikamet vermek yön vermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yöneltmek — i, e 1) Bir şeye belli bir yön vermek, yönelmesini sağlamak, çevirmek, tevcih etmek 2) Birine veya bir şeye doğru bakmak Bakışlarını ona yöneltti. 3) Birine bir şey söylemek, tevcih etmek Yine ünlü kişiler çeşitli konularda konuşur, ardından… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yönetmek — i 1) Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek 2) Birinin bir konudaki etkinliğine, çalışmasına yön vermek, birini yönlendirmek 3) sin., tiy. Program ve oyunların… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çark — is., Far. çarḫ 1) Bir eksenin döndürdüğü tekerlek biçimindeki makine parçası Çarklar dönüyor, küçük çark büyüğünü döndürüyor. S. F. Abasıyanık 2) ask. Herhangi bir askerî birliğin, biçimini ve düzenini bozmadan kanatlarından biri çevresinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sekmek — nsz, er 1) Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak Evden yola, yoldan eve varabilmek için evvelce yerleştirilmiş iri kayalar üzerinde sekmek gerekirdi. H. Taner 2) Tek veya iki ayak üzerinde sıçrayarak ilerlemek 3) Atılan bir nesne bir yere… … Çağatay Osmanlı Sözlük