- zuhur etmek
- ortaya çıkmak, görünmek, belirmek
Kadın iyi oldu fakat daha büyük bir felaket zuhur etti.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kadın iyi oldu fakat daha büyük bir felaket zuhur etti.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zuhur etmek — ortaya çıkmak; doğmak … Hukuk Sözlüğü
zuhur — is., esk., Ar. ẓuhūr Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zuhur etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
zuhûr — (A.) [ رﻮﻬﻇ ] ortaya çıkma, görünme. ♦ zuhur etmek ortaya çıkmak, çıkmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tecelli etmek — belirmek, görünmek, ortaya çıkmak, zuhur etmek, meydana çıkmak Hacca gitmek emeli onun kalbinde ateşli bir iştiyak tarzında tecelli etmişti. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
zâhir — (A.) [ ﺮهﺎﻇ ] 1. ortaya çıkan, görünen, zuhur eden. 2. belli, açık, aşikâr. 3. sanırım. 4. görünüş, dış yüz. ♦ zâhir olmak ortaya çıkmak, görünmek, zuhur etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
iğirmak — huruc etmek, çıkmak, zuhur etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NÜCUM — Tulu etmek, doğmak. * Görünmek, zuhur etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
baş göstermek — belirmek, ortaya çıkmak, zuhur etmek, vuku bulmak Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
angsızın — tesavvurde yoğiken bagteten zuhur etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BERÛZ — Zâhir olmak, zuhur etmek, görünmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük