buz gibi soğumak — (birinden) birinden tiksinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
buz — is. 1) Donarak katı duruma gelmiş su Hep kar yağmıştı, her yer buzdu. T. Dursun K 2) sf., mec. Çok soğuk bir etki uyandıran (şey veya kimse) Bu romanın neresini beğendiniz? Buz! Birleşik Sözler buz alanı buzçözer buz dağı buz dansı … Çağatay Osmanlı Sözlük
buz kesilmek — 1) buz gibi soğumak, buz durumuna gelmek 2) çok üşümek, donmak Bu sefer avuçlarımla yanaklarım buz kesiliyor. A. Gündüz 3) şaşılacak, üzülecek bir durum karşısında donakalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuzla buz etmek — cam türünden şeyleri onarılmayacak biçimde kırmak, paramparça etmek Kaldırdığı gibi pekmez çömleğini vurmuş yere, tuz buz etmiş. R. Ilgaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish vocabulary — This article is a companion to Turkish grammar and contains some information that might be considered grammatical. The purpose of this article is mainly to show the use of some of the yapım ekleri structural suffixes of the Turkish language, as… … Wikipedia
buğu — is. 1) Su buharı İçimde buz gibi bir buğu, gittikçe yayılarak beni ürperte ürperte öldürmeye çalışıyor. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Soğuk bir cisim üzerinde ince bir tabaka durumunda yoğunlaşmış sıvı Biz bile kendimizi en sadık bir aynada görmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çipura — is., hay. b., Rum. Karagöz balığına benzer, eti beyaz bir Akdeniz balığı (Aurata aurata) Yarın İzmir deyiz! Gelsin buz gibi arslan sütü, meze de çipura, dedi. Halikarnas Balıkçısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
delişmen — sf. 1) Zıpır Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. M. Ş. Esendal 2) Güçlü, hareketli, sağlam yapılı Çok heyecanlı, uyanık, sözünü sakınmaz, biraz da delişmen bir insan olduğu için Deli Murat derler. R. N. Güntekin 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
içmek — i, er 1) Bir sıvıyı ağza alıp yutmak Bir oluktan buz gibi bir su içtik. S. F. Abasıyanık 2) Sigara, nargile vb.nin dumanını içe çekmek Evinden pek seyrek zamanlarda içtiği nargilesini istedi. H. E. Adıvar 3) Bir şey, bir sıvıyı içine çekmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasım kasım — zf. Gururlanmak, büyüklük taslamak, büyüklenmek anlamlarındaki kasım kasım kasılmak deyiminde geçen bir söz Herkesin kasım kasım kasıldığı buz gibi bir davetti. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük