- devam ettirmek
- başlanmış bir işi sürdürmek
Gençler, cesaretimizi takviye eden ve devam ettiren sizsiniz
- Atatürk
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gençler, cesaretimizi takviye eden ve devam ettiren sizsiniz
- AtatürkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
devam — is., Ar. devām 1) Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme 2) Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme Devam zorunludur. 3) Ek, parça 4) ünl. Kesme, sürdür anlamında kullanılan bir söz Birleşik Sözler ve devamı Atasözü, Deyim ve Birleşik … Çağatay Osmanlı Sözlük
idame etmek (veya ettirmek) — sürdürmek, devam etmesini sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEMDİD — Devam ettirmek. Uzatmak. Uzatılmak. Sürdürmek. * Çekip uzatmak. * Tecvidde: Bir harfi uzun okumak, çekmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İDAME — Devam ettirmek. Dâim ve bâki kılmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yaşatmak — i 1) Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek Mükrimin Hoca, İslam tarihini sade öğretmez, yaşatırdı. H. Taner 2) mec. Daha iyi ve zengin bir hayat sürmesini sağlamak O karısını yaşatıyor. 3) nsz, mec. Keyiflendirmek, mutlu etmek ...… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağ kalmak — ömrünü devam ettirmek, yaşamasını sürdürmek Sağ kalsaydı daha çok kimseye yardımı olurdu … Çağatay Osmanlı Sözlük
İRŞAD — Doğru yolu göstermek. Akli ve kalbi, mukni ve te sirli eserler veya sözlerle gafletten uyandırıp hidâyet yolunu göstermek. Cadde i kürba yı Kur aniye yolunda selâmetle devam ettirmek. Allah a ibadet ve itaata kavuşturmak. Veli bir zâtın, bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük