- aşk yapmak
- sevişmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
aşk — is., Ar. ˁaşḳ Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi Gönlüm düştü bu sevdaya / Gel gör beni aşk neyledi. Yunus Emre Birleşik Sözler aşkmerdiveni aşk olsun ilanıaşk karşılıksız aşk yasak aşk … Çağatay Osmanlı Sözlük
manevra yapmak — 1) bir araca istenilen hareketi yaptırmak Sonra yolun başında ileri geri manevra yapan traktörün Rum şoförüne bir işmar geçti. H. Taner 2) ask. askerî birlikler savaş denemesi yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkış yapmak — 1) bir tartışmada, karşı düşüncede olanları alt etmek için sert davranışta bulunmak 2) ask. uçak herhangi bir görevle havalanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sevişmek — nsz, le 1) Birbirini sevmek 2) Cinsel ilişkide bulunmak, aşk yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
OBÜS — Ask: Dikey veya dalıcı atış yapabilen, oldukça kısa namlulu top. Obüsler Milâdi 16. asırda icad olunmuştur. Bir mânianın arkasında bulunan ve bu sebeple doğruca görülemeyen düşman mevzilerinin yüksek münhanilerle aşırılmak suretiyle endaht yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çıkış — is. 1) Çıkma işi veya biçimi Çiğ patatesle patlıcanı düşününüz, sıcak külden çıkışına bakınız, ne leziz yemektir. R. H. Karay 2) Bir yerden çıkmak için kullanılan yer 3) Yokuş 4) Güreşte cazgırın alana çıkardığı pehlivanların izleyicilere doğru… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çete savaşı — is., ask. Küçük asker birlikleri veya çeteler tarafından düşmanı yıpratmak için her türlü yola başvurarak yapılan savaş Onlar da kendilerine göre bir çete savaşı yapmak hevesine düşmüş olabilirler. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkarma birliği — is., ask. Deniz kıyısında çıkarma harekâtı yapmak üzere eğitilmiş, özel yapılmış hafif ve küçük teknelerden kurulmuş askerî birlik … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gedik — is., ği 1) Bir düzey üstündeki yıkık, çatlak veya aralık, rahne Duvar gediği. 2) Dağ geçidi 3) mec. Boşluk, eksiklik ... kanunların gediğinden alabildiğine yararlanıp küpünü doldurmuş bir açıkgözdü. H. Taner 4) mec. Güçlük, güç durum Gedikten… … Çağatay Osmanlı Sözlük