- düşman olmak
- kin beslemeye başlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
düşman (veya düşmanı) kesilmek — düşman olmak, düşman gibi görmek Şu dakika yalnız bu memleketin değil, bütün insanlığın düşmanı kesilmişti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşman — is., Far. duşmān 1) Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse, yağı, hasım, dost karşıtı Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır. S. F. Abasıyanık 2) Birbirleriyle savaşan devletler ve bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir olmak — tutsak olmak Düşman başkumandanı ... esir oldu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
maksat hasıl olmak — amaca ulaşılmak, amaç gerçekleşmek İmzanın arkasına saklanan adam dost, düşman her kim olursa olsun maksat hasıl olmuştu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik olmak — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik oluşmak ... düşman süngüleriyle delik deşik olmaktansa tabancasını şakağına dayayıp tetiği çekmeyi düşünüyordu. N. Cumalı 2) bir şeyin her yanı delinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
husumet beslemek — hasım olmak, düşman olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜCADEA — Husumet etmek, düşman olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dost — is., Far. dūst 1) Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı Dostlar beni hatırlasın. Âşık Veysel 2) Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 … Deutsch Wikipedia