karşı koymak

karşı koymak
boyun eğmemek

Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk.

- R. E. Ünaydın

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • karşı — is. 1) Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. H. E. Adıvar 2) Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tavır almak (veya takınmak veya koymak) — (birine karşı) mesafeli davranmak, uzak durmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tepki koymak — bir düşünce veya harekete karşı çıkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • direşmek — karşı koymak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • otruşmak — karşı koymak, karşı gelmek, karşılaşmak I, 232bkz: utru;mak ottuz sayıda otuz I, 142 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • MUKAVEMET — Karşı durmak, dayanmak. Karşı koymak. Muhalefetle kıyam etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • otrunmak — karşı koymak istemek I, 251bkz: utrunmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • utruşmak — karşı koymak, kaı şi gelmek, karşılaşmak. I, 232bkz: otru şmak makasla kesmekte yardım etmek I, 233 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • savunmak — i 1) Herhangi bir saldırıya karşı koymak, saldırıya karşı korumak, müdafaa etmek 2) Hareket veya düşünceyi söz ve yazı ile doğru, haklı göstermeye çalışmak 3) Yapılan bir suçlamaya veya ithama karşı kendi haklı gösterecek sebepler ileri sürmek 4) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • diremek — i, hlk. 1) Bir şeyi dikine koymak, dayamak, durdurmak 2) e, mec. Direnmek, karşı koymak, inat etmek, ısrar etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”