- kavga etmek
- birbiriyle atışmak, dövüşmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kavga — is., Far. ġavġā 1) Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa Kavga olmadan evden fırlasak ne iyi olacak. H. E. Adıvar 2) mec. Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bokuyla kavga etmek — kaba çok sinirli ve geçimsiz olmak, her şeye öfkelenir olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalkavukluk etmek — dalkavuğa yaraşır biçimde davranmak Ötekiler dalkavukluk değil, âdeta benimle kavga ediyorlardı. A. Rasim … Çağatay Osmanlı Sözlük
muhabbet etmek — karşılıklı, dostça konuşmak Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak) — 1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım. H. C. Yalçın 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıdırdaşmak — kavga etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
cedelleşmek — kavga etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
dalaşmak — kavga etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
didişmek — kavga etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
dövüşmek — kavga etmek … Beypazari ağzindan sözcükler