- kıl olmak
- birisi sinirine dokunmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kıl — is. 1) Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı 2) Keçi tüyü 3) sf. Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan Kıl kilim. Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek. H. Türküsü 4) sf … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıl kapmak — birisine sinirlenmek, hareketlerinden rahatsız olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
burnundan kıl aldırmamak — kendisine söz söyletmemek, çok huysuz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
duz kil parası olmak — para olarak borcunu ödeyerek kişinin borcunu az az ödediğini anlatmak … Beypazari ağzindan sözcükler
burun — is., rnu, anat. 1) Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı 2) Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. H. Taner 3) mec. Kibir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köstek — is., ği 1) Saat, kılıç, anahtar vb.nin ucuna takılan zincir Koltuklara kurulur, altın kösteklerini parmakları ile çevirir. S. F. Abasıyanık 2) Koşulan atların tepmesini önlemek için kuskun kayışına eklenen kayış 3) Balık iğnesini oltaya bağlayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruk — is., ğu 1) Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ 2) Bu organa benzeyen uzantı Uçağın kuyruğu. Gelinliğin kuyruğu. 3) Kuşlarda gövdenin sonunda bulunan tüy demeti 4) Koyunun bazı türlerinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
perdah çekmek — sakalı bir daha ve kıl çıkışının ters yönünde olmak üzere tıraş etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
GARARE — (C: Garâyir) Büyük kıl çuval, harar. * Gafil olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük