- belirgin
- sf.
Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih
Hüzünlü bakışlarının daha belirgin hâle getirdiği iri, siyah, ceylan gözleriyle ... alımlı da sayılabilirdi.
- E. Bener
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hüzünlü bakışlarının daha belirgin hâle getirdiği iri, siyah, ceylan gözleriyle ... alımlı da sayılabilirdi.
- E. BenerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık seçik — sf., ği 1) Çok açık, çok belirgin 2) zf. Çok açık, çok belirgin bir biçimde Bu iki örnek de açık seçik gösteriyor ki çocuklarımızı kendi yetiştiğimiz gibi yetiştirmek hakkı bize verilmiş değildir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyu — sf. 1) Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı Koyu pekmez. Koyu süt. 2) Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı Oturduğu yerden Boğaziçi nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. H. E. Adıvar 3) bl. Yazı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
denuded karst — Subsoil karst or interstratal karst which has been exposed by erosion of its cover [17]. See also exposed karst; interstratal karst; subsoil karst. Synonyms: (French.) karst dénudé; (German.) nackter Karst, oberflächlicher Karst;… … Lexicon of Cave and Karst Terminology
exposed karst — A general term for bare karstic rocks outcropping at the surface of the ground. It embraces karst areas without any initial cover (naked karst) or exposed by erosion of the residuum and soil (denuded karst) or of the allochthonous cover… … Lexicon of Cave and Karst Terminology
açıktan açığa — zf. Belirgin olarak, göz göre göre Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
apaçık — sf., ğı Çok açık, çok belirgin Apaçık bir yalanla kızı yanından uzaklaştırıyordu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
bariz — sf., Ar. bāriz Açık, göze çarpan, belirgin Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirginleşme — is. Belirgin duruma gelme … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirginleşmek — nsz Belirgin duruma gelmek Kapının altından sızan kirli ışık gitgide daha belirginleşiyordu. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
belirginleştirilmek — nsz Belirgin bir duruma getirilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük