- açıktan açığa
- zf.
Belirgin olarak, göz göre göre
Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açıktan — zf. 1) Bir yerin uzağından 2) Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak 3) mec. Emek ve para harcamadan Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana. M. İzgü Birleşik Sözler açıktan açığa açıktan atama açıktan tayin Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FÂSIK-I MÜTECÂHİR — Açıktan açığa kimseden sıkılmadan günah işleyen. İşlediği günah ile övünen günahkâr kimse. (Böylelerin aleyhinde konuşmak gıybet sayılmaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
alenen — zf., Ar. ˁalenen Açıktan açığa, herkesin gözü önünde, herkesin içinde, gizlemeden, açıkça Ramazan günü alenen meyveli gazoz içmeye arlanmıyor musun? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkışma — is. 1) Çıkışmak işi 2) Birine sert sözler söyleme Nedense ona açıktan açığa çıkışmaya cesaret edemiyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
düpedüz — zf. 1) Çok düz ve doğru bir biçimde, dümdüz olarak 2) Yalın, basit, süssüz, sade bir biçimde Bir lakırtıyı düpedüz söylemek dururken, daha çok beğenilsin diye dolambaçlı yollardan söylediniz mi, çok kere manasız manasız şeyler meydana çıkıyor. O … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçekleştirilmek — nsz Gerçek duruma getirilmek ... planını önce sinsi sinsi, sonra açıktan açığa gerçekleştirmeye başlayınca... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
mıymıntılık — is., ğı Mıymıntı olma durumu Kızları ile büyük hanım, kendisini açıktan açığa mıymıntılıkla itham ettiler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarahaten — zf., Ar. ṣarāḥaten Açıkça, apaçık, açıktan açığa Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı? / Darılmak âdeti bilmem ki çapkının naz mı? O. S. Orhon … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulu orta — zf. Bir şeyin aslını bilmeden, düşünüp tartmadan, çekinmeden, açıktan açığa Ticaret, ulu orta bir ihtikâr işi olmuştu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük