- öfkeye kapılmak
- çok sinirlenmek, kızmak, hiddetlenmek
Siz gelin de böyle bir adamın herhangi bir öfkeye kapılacağını tahmin edin.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Siz gelin de böyle bir adamın herhangi bir öfkeye kapılacağını tahmin edin.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
öfke — is. Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap Eve gelinceye kadar hiç öfkesi kalmadı. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler öfkesi burnunda Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller öfke baldan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nevri dönmek — belli etmemeye çalıştığı bir öfkeye kapılmak, çok sinirlenmek Halit in tavrını beğenmemişti. Herifin birdenbire nevri dönmüştü. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepesi atmak — birdenbire öfkeye kapılmak, öfkelenmek O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu. M. Uyguner … Çağatay Osmanlı Sözlük