- aç doyurmak
- yoksulları beslemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
doyurmak — i 1) Açlığını gidermek Saatlerce karnımı doyuracak bir köy aramış, bulamamıştım. S. F. Abasıyanık 2) Geçindirmek, yaşamasını sağlamak Bu topraklar milyonlarca kişiyi doyurabilir. 3) Bir maddenin içine alabileceği kadar başka bir madde katmak 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğazını doyurmak — karnını doyurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
karın doyurmak — 1) geçinmek Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi. N. Cumalı 2) yararı olmak Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
göz doyurmak — bir şey görünüşü ile umulduğundan çok etkilemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü doyurmak — bol bol vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuyğarmak — doyurmak, etam etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bökütmek — doyurmak, bıktırmak II, 309 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
todgurmak — doyurmak, bıktırmak I, 261; II, 76, 176, 177, 255, 324; III, 424bkz: to ğurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
todurmak — doyurmak II, 76; II I, 68bkz: todgurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İŞBA' — Doyurmak, açlığı gidermek. Doymak. * Fiz: Bir sıvının içinde, belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması. * Edb: Arap nazmında, kafiye veya vezin zaruretinden dolayı kelimeye bir harf ilâve etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük