- ekmeğini çıkarmak
- çalıştığı işten geçimini karşılayacak kadar kazanç sağlamak
Ne zararı var, dedim, ekmeğini çıkarıyor ya.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ne zararı var, dedim, ekmeğini çıkarıyor ya.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmeğini taştan çıkarmak — geçimini sağlamakta çok becerikli olmak Bu cins çocukların da ekmeğini taştan çıkarmak için ölürcesine çalıştıklarını görüyorum. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmek — 1. i, er 1) Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek 2) Toprağı ekip biçmek için kullanmak Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor. M. Ş. Esendal 3) e Serpmek Yemeğe biber ekmek. 4) mec. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aslına bakarsan — doğruyu, gerçeği aramak, görmek Ömrü savaş içinde geçer insanın, aslına bakarsan, ekmeğini topraktan çıkarmak için. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük