yüzü kızarmak

yüzü kızarmak
utanmak

Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı.

- H. E. Adıvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • kızarmak — nsz 1) Kırmızı veya ona yakın bir renk almak Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi. P. Safa 2) Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak Domatesler kızardı. 3) Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözlerinin içine kadar kızarmak — utancından yüzü çok kızarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıpkırmızı kesilmek (veya olmak) — yüz herhangi bir nedenle çok kızarmak Kız utancından kıpkırmızı kesilmiş. Ö. Seyfettin Orhan ın pembe esmer yüzü kıpkırmızı olmuştu. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”