- ağzına almamak
- 1) söz konusu etmemek, anmamak, söylememek
Oğulları Amerika'ya kaçtığından beri karı koca ismini bile ağızlarına almıyorlardı.
- Ö. Seyfettin2) yememek, içmemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Oğulları Amerika'ya kaçtığından beri karı koca ismini bile ağızlarına almıyorlardı.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
adını ağzına almamak — dargınlık, kırgınlık, kızgınlık vb. sebeple bir kimseden söz etmemek Seniha nın adını asla ağzıma almıyordum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzına yakışmamak — söylemesi ayıp kaçmak, uygun düşmemek, yakışık almamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ad — 1. is., ddi, Ar. ˁadd 1) Sayma 2) Sayılma Birleşik Sözler addetmek addolunmak 2. is. 1) Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tövbe etmek — bir günah veya suçu bir daha yapmamaya söz vermek Bir daha senin ismini ağzına almamak için tövbe eder. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gem — is. Atı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç Kadın dizginleri çekmek istedi fakat hırçın hayvan sert bir boyun hareketi ile gemini kurtardı. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gem almak gem almamak gem almayan atın ölümü yakındır… … Çağatay Osmanlı Sözlük