- ağzını açmak
- 1) konuşmaya başlamak2) ağır sözler söylemeye başlamak3) alık alık bakmak4) kesici aletleri keskin duruma getirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ağzını açmak — bakakalmak, şaşmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kesenin ağzını açmak — bol para harcamaya başlamak Balo ve kokteyl partisine bir davetiye alabilmek için keselerinin ağzını açmak kifayet etmezse avuçlarını açarlar. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avuç (veya el) açmak — 1) dilenmek, para istemek Balo ve kokteyl partisine bir davetiye alabilmek için keselerinin ağzını açmak kifayet etmezse, avuçlarını açarlar. H. Taner 2) yardım istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzını havaya (veya poyraza) açmak — alay umduğunu elde edememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesini açmak — 1) çok konuşmasına sebep olmak Fakat bu inat, Emine nin çenesini açmış; kızın ne kadar kusuru varsa babasından geldiğini söylerken Tevfik e ağzını açmış, gözünü yummuştu. H. E. Adıvar 2) çok konuşmak, gevezelik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bayramlık ağız — is., ğzı, argo Kaba konuşmak, küfretmek anlamlarında bayramlık ağzını açmak deyiminde geçer … Çağatay Osmanlı Sözlük
kese — 1. is., Far. kīse 1) Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba Boynundan bir kese çıkardı fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı. H. E. Adıvar 2) sf. Bu küçük torba miktarında olan Üç kese tütün.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
testere çaprazı — is. Testerenin ağzını açmak için kullanılan alet … Çağatay Osmanlı Sözlük