gözünü kırpmadan

gözünü kırpmadan
çekinmeden, korkusuzca

... yapmacıksız, düşündüğünü gözünü kırpmadan söyleyen, gösterişten kaçan, yerine göre alınganlıkları olan, kırdığı kimselerle uzun zaman dargın kalmayan bir yaradılıştaydı.

- N. Cumalı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikmek — 1. i, e, er 1) Bir cismi dik olarak durdurmak Bir yere direk dikmek. 2) Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek Boş toprağa bir koru dikseniz otuz yılda gölge verir. F. R. Atay 3) i Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”