- beyazlık
- is., -ğı
1) Beyaz olma durumu
Mezar taşları ay ışığının yarı güne benzeyen sırlı beyazlığı altında heybetli heybetli bakıyorlardı.
- H. Taner2) Ağartı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
beyazlık
Look at other dictionaries:
ağlığ — beyazlik, bir nevi düzgün, galiye i sefid, gaze … Çağatay Osmanlı Sözlük
AYES — Beyazlık, aklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEFİDÎ — Beyazlık, aklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
ben — 1. zm. 1) Teklik birinci kişiyi gösteren söz Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben. A. K. Tecer 2) is., ruh b. Kişiyi öbür varlıklardan ayıran bilinç 3) is., fel. Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge, ego Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaptanpaşakuzusu — is., den. Dalga tepelerinin çatlamasıyla oluşan, deniz üzerinde dizi hâlinde görünen beyazlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kilit — is., di, Far. kelīd, kilīd 1) Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti Sonunda kapının kilidi göz yaşlarıma dayanamadı. Y. Z. Ortaç 2) den. Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sekil — is. At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ASKA' — Atların ve kuşların başının ortasında beyazlık olanı. * Kanarya kuşu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEHAK — İnsanın derisinde pul pul beyazlık ve alaca bir renk peyda eden bir çeşik hastalık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
