yılmak

yılmak
kaçınmak, korkutmak, huf etmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • yılmak — den, ar 1) Bir işten gözü korkup vazgeçmek On beş dakika içinde onlar kadar yılmış, onlar kadar güçten kuvvetten kesilmişti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Bıkmak, usanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözü yılmak — daha önceden denediği için o durumla karşılaşmaktan korkmak, o işe girişmekten çekinmek Artık bu tedaviden bıkmış usanmış, adamakıllı gözü yılmıştı. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sınmak — yılmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yılma — is. Yılmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cepheden cepheye koşmak — durmadan değişik cephelerde savaşmak, yılmak bilmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • REHBET — Fazla korku, yılmak, çekinmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • REHEB — Korkmak, yılmak. Çekinmek. * Korku, havf …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • RUHBAN — Korkmak, çekinmek, yılmak. * Rahib, Hristiyan din adamı. (Bak: Rehbaniyyet)(Hâsıl ı kelâm; biz Kur an şâkirdleri olan Müslümanlar, bürhana tâbi oluyoruz. Akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik i imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin bazı efradları gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”