- bigâne
- sf., esk., Far. bīgāne
1) Yabancı2) İlgisizAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bigâne düşmek — yabancılaşmak Birkaç yabancı dili rahatlıkla konuşurken ana dilini bilmeyen ve bigâne düşmüş dudaklar susmalıdır. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bîgâne — (F.) [ ﻪﻥﺎﮕﻴﺑ ] yabancı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
bigane — bigan(e see begin and bego … Useful english dictionary
Beagin — Recorded as Beg, Begg, a bewildering range of diminutives inclding Beggan, Beagin, Begin, Began, Beggan, Beggin, Biggan, Bigane, and the patronymic Beggs and Beggson, this unusual name is Scottish and Northern Irish. It is, or rather was a… … Surnames reference
Begin — Recorded as Beg, Begg, a bewildering range of diminutives inclding Beggan, Beagin, Begin, Began, Beggan, Beggin, Biggan, Bigane, and the patronymic Beggs and Beggson, this unusual name is Scottish and Northern Irish. It is, or rather was a… … Surnames reference
bigânelik — is., ği Bigâne olma durumu Avrupa da oturanların bigâneliklerine tahammül olunamayacağı artık yavaş yavaş anlaşılıyor. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgisiz — sf. İlgisi olmayan veya ilgilenmeyen, kayıtsız, aldırmaz, alakasız, lakayıt, bigâne … Çağatay Osmanlı Sözlük
yabancı — sf. 1) Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok. R. E. Ünaydın 2) Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge Ben, yabancı bir adam, neme lazım, hiç sesimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yabancılaşmak — nsz 1) Tanımaz, bilmez duruma gelmek, yabancı olmak, bigâne düşmek 2) Alışamamak, yadırgamak, yabancılık çekmek Ses Sevim in sesi fakat kalınlaşmış, tıkanmış, yabancılaşmış bir ses. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bota — yauru, bala, beçe, big, bigane … Çağatay Osmanlı Sözlük