adım - akai
- ağzı sıkı
- ağzı sıkılık
- ağzı sulanmak
- ağzı süt kokmak
- ağzı teneke kaplı
- ağzı torba değil ki büzesin
- ağzı var dili yok
- ağzı varmamak
- ağzı yanmak
- ağzımak
- ağzına almak
- ağzına almamak
- ağzına atmak
- ağzına bakakalmak
- ağzına baktırmak
- ağzına biber (veya acı biber) sürmek (veya çalmak)
- ağzına bir kemik atmak
- ağzına bir parmak bal çalmak
- ağzına bir şey (veya çöp veya lokma) koymamak
- ağzına bir zeytin verir, altına (veya ardına) tulum tutar
- ağzına burnuna bulaştırmak
- ağzına düşmek
- ağzına etmek
- ağzına geldiği gibi
- ağzına geleni söylemek
- ağzına gem vurmak
- ağzına kadar
- ağzına kilit takmak (veya vurmak)
- ağzına kira istemek
- ağzına layık
- ağzına sağlık
- ağzına sakız olmak
- ağzına sürmemek
- ağzına takılmak
- ağzına taş almış
- ağzına tıkmak
- ağzına tükürmek
- ağzına verilmesini beklemek (veya istemek)
- ağzına volta almak
- ağzına vur, lokmasını al